KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Gizli Anılar, Kayıp İzler


14 Ağustos – 4 Eylül tarihleri arasında düzenlenen Sinopale 3, Üçüncü Sinop Bienali’nin kavramsal çerçevesi “Gizli Anılar, Kayıp İzler” olarak belirlendi.

Her kentin bir görünen bir de görünmeyen yüzü vardır. Bir kentin gizli hikayelerini duymak için, o kenti deneyimlemek gerekir. Kentin görünmeyen yüzü hikayelerinden yola çıkılarak açığa çıkarılır. Bu hikayelerin verdiği his, kent hissini, kentin anlamını oluşturur. Kişi bir kentin verdiği hissi içselleştirirse, gördüğü veya anlattığı her başka kente, kendi kentinden bir şeyler yansıtır. Italo Calvino’nun “Görünmez Kentler” romanındaki gibi, kent hissini zihnimizdeki “görünmez kent” yaratır. Bu görünmez kentler nereye ait olursa olsunlar, sürekli sınırlarını ötelerler. Küreselleşme bu tür bir anlam genişlemesini vaad eder gibi göründüğü halde, kent yaşamının tektipleşmesiyle, geçmişin anlatılarını ve kentin ruhunu silme eğiliminde olan projelerle sonuçlandı. Tüm yaşanmış deneyim izlerini silen sınırsız üretim ve sınırsız tüketim dinamizmini teşvik eden küreselleşme, kentlerin eşsizliğinin unutulmasına neden oldu.

Kentin görünen ve görünmeyen yönlerinin ele alınmasıyla kent belleğinin algılanmasına ve bu yaşama alanına ait bilginin doğru saptanarak gelecek yıllara kalmasına yönelik olarak düşünülmüş olan bu kavram, tarihsel bağlamda “geçiş alanı” olarak saptanmış bu coğrafyada nelerin “konuşulup” nelerin “konuşulmadığına” dikkat çekmeyi amaçlıyor.

Sanatsal üretim kentin henüz görünmez halde olan yaşanmış yönlerini araştırabilir, savunabilir ve açığa çıkarabilirse, küreselleşmenin başlarına tarihlenen kültür ütopyaları yaşanabilir. Projenin amacı kentteki gizli anıları ve kayıp izleri açığa çıkarmak için kentin “taşınabilir bir belleğini” oluşturulması. Belirli bir kentin, dünyanın küreselleşmenin zorlayıcı etkilerine maruz kalmadan önceki bir döneme ait anılarının bilgisi verilen sanatçılar, kendi anılarını da katarak uzun zaman üstü kapalı kalmış, örtbas edilmiş anımsamaları açığa vurma yollarını araştıracaklar. Böylelikle proje bazı gerçekleri ortaya çıkarma ve bu bilgiyle Avrupa’nın duygusal belleğini tamamlayarak güçlendirme amacı taşıyor.

Karadeniz Bölgesi’nin en kuzey noktasında yer alan Sinop tecrit edilmiş bir liman kentinin özelliklerini taşımanın yanısıra uzun bir tarihe ve yüklü bir belleğe sahip. Kentte bir dönemin ileri gelen aydınlarının kaldığı bir cezaevinin bulunması ve bu durumun etkileri kentin ortak belleğinin parçaları. Sinop’un dokusunda birbirinden kopuk çeşitli yapılanmalar söz konusu; çeşitli dönemlere ait tarihi binalar, Amerikan üssünde çalışarak hayatlarını kazanan ve uydu kentler oluşturan işçiler… Sinop Doğu Bloğu bölgesi olarak tecrit edilmiş olmasına karşın kendisini Batı ittifakı içinde konumlandırıyor,  aynı zamanda kent bir zamanlar yoğun bir silah ticareti merkeziydi. Kentin jeopolitik konumuna bağlı olarak Sinop halkı çelişkili politik tavırlara sahip. Karadeniz Bölgesi coğrafi Avrupa ile siyasi Avrupa arasında, hâlâ tarihsel ihtilafların yaşandığı bir geçiş bölgesi. Güncel enerji politikaları ve çevre sorunları kenti halihazırda siyaset gündemine oturtuyor.

Kentsel kalkınma ve sosyal dönüşümü yerel ve uluslararası kültürel-sanatsal işbirliğiyle harekete geçirmeyi amaçlayan bir sivil toplum projesi olan Sinopale 3, “Yaşayanların tercihi” ve “yönetenlerin tercihi” gibi karşıtlıkları da ele alacak. Sinopale 3 “saklı belleğin” ifade edilmesine yönelik sanatsal, yaratıcı çalışmaları bir bütünlük içinde “şehir, mahalle, birey” temelinde ele alırken, “gelecek önerileri”nin yeni ifade biçimlerine aracılık edecek atölye çalışmaları, sergiler ve performanslarla sanatçılar, tasarımcılar, kültür yöneticileri, esnaf, yerel yöneticiler, eğitimciler, kent sakinleri ve izleyicilerin entelektüel ve işlevsel düzeyde “katılımcı-etkileşimli” biçimde işbirliği yapacakları bir platform oluşturuyor.

* Kavramsal Çerçeve Beral Madra, Emre Zeytinoğlu, Mürteza Fidan, T. Melih Görgün, Mahir Namur, Sinan Niyazioğlu ve Emel Abora’nın katkılarıyla hazırlandı.