Lerzan Özer

Evim Evim Güzel Evim

Sinop’ta bienal fikri / mekanın eski hapishane oluşu / güncelde uluslararası kültür merkezine dönüşüm projesinin varlığı / “şey” üst başlığı / görsel önbilgilenme ile “her yer olabilir özgürlüğü” / mekan takıntılı beni nereye götürür soruları ve ne yaparımın cevabı beni bir anda geçmişe götürdü. 1990’ların başında izlediğim Krzysztof Wodiczko’nun “Homeless Vehicles” serisi yıllar içinde daima belleğimde olan vurucu bir çalışmaydı. Yaşamın sanatta dönüşümü adına çok çarpıcı bulduğum bir yol. Uzaktan kurguladığım çalışmamda mekanın eski belleği hapishane öne çıktı. Af yoluyla kazanılmış özgürlüklerin en bilindik-alışılmış yaşam koşullarına geri dönmek uğruna kaybedilmiş özgürlüklere dönüşümü … Mekansızlık, seçeneksizlik nedeniyle “dikenli evin” hapishanenin yuvaya dönüşüm süreci …Korunaklı yaşam alanlarının simgesi haline gelen “Home, home sweet home” paspası; küp şekerlerden inşa edilmiş 3 evin, dikenli tel “sweet”le boşlukta tutturulması olarak şekillendi ve bienal çalışmamı oluşturdu… Sergi mekanları içinde dolaşırken de çalışma kendi alanını belirledi ve gardiyan odasında karar kıldı. Duvarlar üzerindeki ziyaretçi yazıları, dörtlükler, çizimler, mekanın ironik belleğini yansıtan tüm öğeler sessizce kendi paspaslarını kabullendiler.